18 Eylül 2013 Çarşamba

Black & Gold Smokey Eyes


Herkese Merhabalar!
Bugün blogda Pazar günü arkadaşımın nikahına katılırken yaptığım makyajın uygulama postu var :)
Yukarıda gördüğünüz malzemeleri kullandım.


İlk olarak tüm göz kapağıma essence 'I Love Stage' far bazı ve Balm Jovi paletten 'Adagio'yu uyguladım.
Essence far bazı bitirme projemde bir türlü de bitmek bilmiyor :)


Kullandığım farlar İtalyadayken aldığım H&M far paletinden.
Bu paleti iki senedir kullanıyorum tabi elimde başka paletler de olunca bitmek bilmedi.
Renklerini çok seviyorum ama her rengin pigmentasyonu bir değil ve deli gibi tozutuyor.
Fotoğraflarda da gördüğünüz üzere ne kadar temizlesem nafile :)
Ama yine de seviyorum bu paleti.
Türkiye'ye bu paletten geldimi bilmiyorum, H&M'e uğrama fırsatım olmadı hiç.


İlk sıradaki siyah farı gölgelendirme yapacağım yerlere gelişigüzel bir şekilde uyguladım.


İkinci sıradaki kahve çikolata tonlarındaki fardan çok az kullanarak siyahın tonunu sıcaklaştırdım.
Karıştırma fırçamla farları iyice dağıtıp yumuşattım.
En sondaki açık tondaki farı yine aynı karıştırma fırçası ile geçiş kısmına uygulayarak daha doğal bir geçiş olmasını sağladım.


Göz kapağımın açıkta kalan kısmına göz pınarıma kadar Maybelline Color Tattoo Eternal Gold uyguladım.
Bilindiği üzere color tattoo serisi herkesin sevgilisi :)
Özellikle 'Eternal Gold' özel gün ve gece makyajlarımın vazgeçilmezi.
Saatler sonra bile tamamiyle ilk uygulandığı etkiyi koruyan bir far, vaatlerini harika bir şekilde yerine getiriyor yani.


Color tattoo'nun üzerine ışıltılı görünüşü pekiştirmek için Balm Jovi paletten 'Iron Maid-in'i kullandım.
Aynı farı göz pınarımdan itibaren alt kirpik diplerime de uyguladım.


Essence 'I love rock' göz kalemim ile gözlerime derinlik kazandırmak için kirpik diplerime ince bir hat çizdim.


Aynı göz kalemini gözlerimin iç kısmına da uyguladım.
Smokey görüntüyü desteklemek için H&M paletindeki siyah farla alt kirpik diplerimi de belirginleştirdim.
Yine H&M kaş kalemim ile kaşlarımı doldurdum.


Göz makyajımı bitirdikten sonra dökülen farlardan arınmak için temizleme suyuyla göz çevreme yaklaşmadan yüzümü bir güzel temizledim.
Temiz cildime rimmel stay matte fondötenimi ve golden rose stick concealer'ımı uyguladım.
Concealer bitirme projemde şimdilik makyajlarımda onu kullanıyorum.
Bu işlemden sonra yine rimmel stay matte pudramla ten makyajımı yüzüme sabitledim.
Allık olarak flormarın P113 numaralı allığını kullandım.
Aslında bu allık annemin bu makyaj için ondan çaldım :)
Bendekiler genel olarak hep şeftali, pembe, leylak ağırlıklı allıklar, daha bronz, kahve tonlarında bir allığa ihtiyacım olduğunu keşfettim :)


 Ve son dokunuş ilk katta 'essence maximum lenght volume mascara',
ikinci katta ise 'max factor false lash waterproof mascara' uyguladım.
En baştaki fotoğrafta onları eklemeyi unutmuşum çok özür diliyorum.
Mascaraların postu için buraya lütfennn.

Dudaklarda flormar D41 ve essence nude rujları karıştırarak kullandım.
Flormar D41 için de burayaaa.


 İşte final görünüşü budur.
Özel günlerde göz makyajımda gold detaylar kullanmaktan hiç bir zaman vazgeçemeyeceğim sanırım :)


Size elbisemin sırt detayını da göstermek istedim.
Bir elbisede en çok sevdiğim şey sırt dekoltesidir.
Bu elbisemi de Mangodan 59TL'ye almıştım.
Çok ama çokk severek giyiyorum.
Seneler sonra 34 beden, lycrasız bir elbisenin içine girebilmekte paha biçilemez bir duygu :)


Sizlerle arkadaşımın nikahında kullandığım black & gold smokey eye makyajımı paylaştımmm.
Umarım beğenmişsinizdir.
Yorumlarınızı mutlaka bekliyorummmm. :))
Hepinize güzel günler, sevgiler...



16 Eylül 2013 Pazartesi

'I Love French Manicure'



Günaydınnn!
Sendromsuz, neşeli bir Pazartesi diliyorum hepimizee :)

Bugün blogda senelerin vazgeçilmeyen klasiği fransız manikürü var.
Herkes elbette nasıl yapıldığını biliyor ama ben ayrıca bir post yapmak istedim.


Eskiden tırnak uçlarıma bant çeker, tek tek uğraşırdım.
Ama Flormar 'nail art' serisinin beyazını keşfettiğimden beri manikürümü çok daha hızlı ve kolay bir şekilde yapabiliyorum.
Henüz keşfetmediyseniz hemen almanızı tavsiye ederim.
Bu oje sayesinde tüm yöntemleri bir kenara attım, depolama yapmayı da düşünmüyor değilim :)


NA01'in incecik bir fırçası var.
Zor olduğunu düşünmeyin kesinlikle çok kolay.
Hatta bu fırça sayesinde kuaförünüzün yaptığından bile daha ince, daha düzgün bir çizgi elde ediyorsunuz
Fırçaya az oje geldiğinden daha doğal oluyor haliyle, hafif bir kabarıklık oluşmuyor.


Pastelin 19 numarası french için en sevdiklerimden.
Uçları hallettikten sonra 19la 3 kat uyguladım daha opak ve daha beyaz bir görüntü elde edebilmek için.
Kuruması çok iyi, Pastelin ojeleriyle hiç bir zaman sıkıntı yaşamadım zaten çok seviyorum :)


Ojem kurumaya yaklaştığında ne olur ne olmaz daha hızlı kuruması ve tırnak uçlarımın bozulmalardan korunması için essence quick dry top coat uyguladım.


Ve işte en sevdiğim ürünlerimden biri.
Essence 'nail polish corrector pencil'.
Özellikle koyu renkli ojeler için baş kurtarıcı. Bu kalem sayesinde taşma yapan yerleri temizleyip, ojenizin hattını istediğiniz şekilde düzeltebiliyorsunuz.
Ta daaa güzellik salonundan çıkmış gibi düzgün bir manikür, bakımlı tırnaklar :)
Şiddetle tavsiye ediyorum bulursanız hiç kaçırmadan alın.
Arkasında 3 yedek olmak üzere toplam 4 ucu var. Tırnak etlerini de çok güzel nemlendiriyor.
İçinde jojoba yağı ve vişne var.
Vişneli vişneli kokuyor :)
French'te çok lazım olmuyor ama ben yine de kenarları temizlemek için kullandım.


Ve en son olarakta 1 seneyi aşkın süredir kullandığım, Kalyon 'tırnak ve tırnak eti bakım yağı'.
Tamamiyle bitkisel bir ürün ve çok faydasını gördüm.
Benim tırnak etlerim çok fazla kurur, bu yağ sayesinde bu sorunun üstesinden geldim.


Uygularken tırnak etlerime birer damla bırakıyorum, yağ kendisi yayılıyor zaten tüm tırnak çevresine.
Sonra tek tek tırnaklarımı ovup yağı yediriyorum.
Normalde bu işlemden sonra ellerinizi yıkayın yazıyor.
Ama ben biraz daha yağın çekmesini bekledikten sonra nemlendiricimle ellerimi bir güzel kremleyip bırakıyorum.
Bu şekilde çok daha faydasını gördüm.
Tavsiyem eğer ince ve güçsüz tırnaklara sahipseniz bu ürünü kullandıktan sonra tırnaklarınıza güçlendirici uygulanmanız.
Tırnakları besleyip yumuşattığı için kırılmaya sebebiyet verebiliyor.
Ben yaşamadım ama bir arkadaşım bu ürünü kullanıp kuaföre gittiğinde manikürü esnasında yaşadı :)


Evettt 'french manicure' ritüelimiz sona erdi.
Daha zarif, bakımlı, aydınlık bir görüntü için, her bayan gibi french benim de hayatımın vazgeçilmez bir parçası.
Umarım yeni şeyler keşfedebildiğiniz faydalı bir post olmuştur.
Hepinizi öpüyorumm kocamann.

Sevgilerr...

14 Eylül 2013 Cumartesi

Studded Nails


Günaydınn!
Bugün blogda studded nails denemem var.
Zımba modası bu sene hepimizi sarmıştı biliyorsunuz.
Çantalar, ayakkabılar, kıyafetler zımba her yerdeydi hatta tırnaklarda bile :)
Bir kaç nail art gördüm ama genelde yapılırken gerçek zımbalar kullanılıyor.
Ben tamamiyle elimdeki ojelerle bir deneme yaptım.


Öncelikle bir baz rengi seçtim.
Essence 'nude glam' serisinden 'cafe ole' .
Bu serinin has-ta-sı-yımm!
Nude tonlarının en güzel halleri bu seride başka markalarda bu güzelliği bulamadım ne yazıkki.

Aynı seriden iced latte'nin yazısının görmek isterseniz sizi buraya alalımm.


'Cafe ole' 2 katta opaklık sağlayan bir oje, parlak bitişli.
Tam olarak bizim sütlü kahve diye tabir ettiğimiz renk.
Elleri güzel ve bakımlı gösteriyor.


Zımba görüntüsü verebilmek için de yine essence'in color&go serisinden 'go bold!'u seçtim.
Fırçası noktalama yaparken kullanılamayacak kadar kalın malesef.
Nail art takımım, fırçalarım da olmadığı için flormarın nail art serisindeki ojemin fırçasını çaldım :))
Siz de elinizdeki herhangi ince uçlu bir fırçayla bu uygulamayı yapabilirsiniz.


Tırnaklarımın başından başlayıp ucuna doğru düz bir çizgi üzerinde noktalar bıraktım.


Burada önemli olan konu fırçaya ojeyi bol alıp noktaları bastırmadan, damlaları bırakarak uygulamanız.
Bu sayede noktaların kabarık duruşu zımbamsı görüntüyü oluşturuyor.


Bu kadar basit bir uygulama ama ben sonucundan çok memnun kaldım.
Renklerin uyumu, o zımba görünümü fotoğraflarda olduğundan daha da güzel duruyor.


Bir önemli nokta da üzerine kesinlikle top coat uygulamayın, ben uyguladım ve noktaların kabarıklığını biraz azalttı.
Siyah üzerine de denemeler yapacağım mutlaka.
Siz bu 'studded nails' görüntüsünü sevdiniz mi?
Yorumlarınızı bekliyorum :)
Herkese sevgiler....

11 Eylül 2013 Çarşamba

Flormar Deluxe Shine Gloss # D45 - D41



Marmaristen herkese merhabalarr :)
Bugün tatilimin son günü vakit bulmuşken bir postla ortalığı şenlendireyim dedim :)
Malum hepimizin bu dönemlerde kafa dağıtmaya ihtiyacı var.
Ne zaman şehir dışına çıksam bunu yapıyorsunuz. Ama ayıp oluyor artık niye beni beklemiyorsunuz :( #direnkadiköy ben de geliyorummm!
Bu halkın gözü açıldı artık kimse haksızlıklara boyun eğmeyecek bu böyle biline!


Marmarise gelmeden önce satın aldığım iki üründen bahsedeceğim sizlere.
Flormar Deluxe Shine Gloss Stylo D45 ve D41.


D45 gloss özelliğini en iyi yansıtan renklerden biri, toz pembe şeffaf zemin üzerine mavi parıltıları olan bir ruj.
D41 ise şeftali-kahve alt tonlu bir nude. Kahve tonlu sonbahar makyajlarının vazgeçilmezi olacağı kesin.


Rujların dudakta duruşu da aşağıdaki gibi.



Ben ürünleri çok sevdim makyajlarımda severek kullanacağımdan eminim.
Çizgilere dolma yapmıyorlar, kesinlikle glossların o rahatsız edici yapışkanlığına sahip değiller ve nemlendiricilikleri çok iyi.
Satış elemanından içlerinde argan yağı bulunduğunu öğrendim.


Deluxe Shine Gloss serisine kanım ısındı benim daha önce de D32'yi satın almıştım.
D32nin olduğu yazı için burayaaa.
Pek ısınamamıştım başta D32nin kıvamı daha yumuşak ama şimdi çok seviyorum özellikle benim gibi kuru dudaklara sahipseniz biçilmiş kaftan.

Herkese sevgilerrrr :)

10 Eylül 2013 Salı

İlk Mimimmm: KOZMETİK, BAKIM, GÜZELLİK VE FORMDA KALMA

Bugün çok mutluyuumm, ilk mimim geldiii :)

Renkli Masallar blogunun sahibesine çokk ama çookkk teşekkür ediyorum ince düşüncesi için :)

Bloğunuzun adı ve linki nedir? : 
Bella Vita , http://bellavita-bgm.blogspot.com/

Ne kadar süredir blog yazıyorsunuz? :  5 aydır blogum açık ama son 1 buçuk aydır odaklanmış durumdayım:)

Kilo problemi yaşadığınız dönemler oldu mu? : Genetik olarak belirli aralıkta oynayan bir kiloya sahibim. Boğazıma çok düşkünümdür ve özellikle yurtdışındayken ipin ucunu kaçırdığım zamanlar oldu :) Ama en fazla 57'ye çıktım o zaman da. Ne kadar yersem yiyeyim kilom 50-55 arası oynar. Şu anda da 50 kiloyum :)

Formda kalmak için nasıl bir yöntem uyguluyorsunuz? :  Açıkçası hiç bir zaman diyet insanı olmadım. Yemeyi çok seven ve bundan zevk alan bir insanım. Hayata bir kez geliyor insan, zevk alınan şeylerden uzak kalınmamalı bence :) Önceden hep sahilde koşuya çıkar egzersiz yapardım ama hiç bir zaman düzene koyamadım. Son 4 aydır spor salonunda düzenli olarak fitness ve pilates yapıyorum. Artık spor kesinlikle benim için bir yaşam tarzı. Bu işin içine girdinizmi zayıflık ve fit olmak arasındaki farkı çok daha iyi anlayabiliyorsunuz. Hep zayıf bir insandım ama spor sayesinde şimdi daha zinde ve sağlıklı hissediyorum kesinlikle bırakmayacağım.Bu süreç boyunca da diyet yapmadım ama yediklerime dikkat ettim. Bir çikolata canavarı olarak yediğim çikolatayı 2-3 günde 1e indirdim :) Protein ağırlıklı beslenmeye dikkat ettim. Kahvaltımı ve akşam yemeğimi sağlam yapıp öğlenleri salatımı yada kraker-yoğurt ikilimi unutmamaya dikkat ettim. Sıkı beslendiğim için de yağlarımdan verip kaslarımı arttırdım. Bu formda kalmanın en önemli noktasıdır. Yani aç kalmak çözüm değil bayanlar. Spor yaparken aynı zamanda güzel beslenip kaslarınıza ihtiyacı olduğu proteini de vermelisiniz. Aksi takdirde sadece yağlarınızı değil kaslarınızı da kaybedersiniz.

Hayatınızın bir döneminde hiç zayıflama hapı vb. destek ürünleri kullandınız mı? : 
Hiç bir zaman kullanmadım, kimseye de tavsiye etmiyorum. Hiç bir zaman doğallıktan uzaklaşmayın.

Güzelliğinizle ilgili uyguladığınız düzenli bakım kürleri var mı? : Saçlarıma saç bakım kremi, maskesi ve duş sonrası ıslak saçlarıma kırık uç serumu ve argan yağlı bakım serumu uyguluyorum. Saç bakım rutinimi detaylı olarak yazıp sizlerle paylaşacağım zaten. Yüzüm içinse bu ara sadece zeytinyağlı sabunumu uyguluyorum. Bir sürü bakın ürünüm var ama sıcaklar ve stres biraz ters etki yarattı bende bu yaz, ürünleri kullandıkça daha beter oldum o yüzden doğallığın kollarına bıraktım kendimi. Cildim toparlanınca rutinime devam edeceğim.

Vazgeçemeyeceğiniz kozmetik ürünleri nelerdir? 
Makyaj malzemelerimn hiç birinden ayrılabileceğimi düşünmüyorum :) Ayırım yapamam ama olmazsa olmazım gel eyeliner'ım ve mascaramdır :)

Ben de bu postu okuyan ve bu mimi gerçekleştirmemiş bütün bloggerları mimliyorummm!
Herkese sevgilerrr :)



9 Eylül 2013 Pazartesi

Summer Fragrance's


Günaydıınnnn!

Bugün sizlere şu anda elimde olan tüm parfümlerden ve bu yaz sıklıkla kullandıklarımdan bahsedeceğim.
Bu postu Marmaris-Selimiye köyünde müthiş bir manzara ve hafif esinti eşliğinde yazıyorum.
Bu keyifin yerini alabilecek başka bir şey yok sanırım :)
Sağ baştan başlayalıımmm.
'Chanel Chance' favori parfümüm.
2 sene önce free shop'tan almıştım.
2011 yazından bu yaza kadar beni idare etti güzel bebişim :)
Çiçekli ve tatlı baharatlı notalarla oluşturulmuş bir koku.
Zaten içinde yasemin ve amber olan her koku beni cezbetmeye müsait :)
Onun dışında Dolge Gabbana Light Blue da çok sevdiğim ve 1 senedir kullandığım bir koku.
Her zaman her konsepte uyabilecek bir parfüm yine almak istiyorum, azıcık daha var özenle koruyorum özel günlerim için  :)

Pur Blanca ve Perceive Avonun parfümleri.
Bana hediye olarak gelmişlerdi.
Bahar boyunca hepsini bırakıp Pur Blancayı kullandım diyebilirim.
3-4 ayda hemencecik bitirdim.
Çok ama çok sevdim, fresh, kaliteli ve çok zarif bir koku.
Yine alternatif olarak almayı düşünüyorum kışa doğru. Kışa da çok yakışan bir parfüm.
Perceive bana biraz ağır geldi. Fena bir koku değil ama yaz aylarında pek çekilmiyor açıkçası.
Kışın kullanmayı deneyeceğim.

En sondaki şişe Gratisten aldığım bir koku. 'Royal English Daisy'
Çok tatlı bir kokusu var gündelik hayatta güzel parfümlerimi ziyan etmek istemediğimde onu kullanıyorum :))


Bu yaz en çok kullandıklarımdan biri de Avon'un bu body mistleri oldu.
Perceive'in parfümü ağır geldi ama body mist'ini çok seviyorum.
Little black dress ise bir numaram.
Özellikle spor sonrası çok ferahlatıcı oluyorlar :))
Bu yaz hep çantamda taşıdım, o kadar kullanmama rağmen yarıya ancak geldiler çokta bereketliler :)

Bunlar bittikten sonra victoria's secret'ın body mistlerine saldıracağım :)
Vanilla Lace kış için favorilerimden.


Kışın detaylı bir parfüm araştırması yapacağım için, şimdilik Zara'nın Silk'ini kullanıyorum.
75ml'lik şişesi 35TL ve harika bir kokusu var.
Uygun fiyatlı çözüm arayanlara tavsiye ederim :)

Herkese güzel, umut dolu bir hafta diliyorum :)

7 Eylül 2013 Cumartesi

Kısa süreliğine huzurdayım bennn!


 
Herkese Merhabalarrr!
Bugün Marmaris'te ilk günümden bir kaç kareyle sizlerleyim.
Evet yine kısa süreliğine kaçışlardayım :)
Ama bu sadece tatil değil, babam bu taraflara yerleşmeyi düşündüğü için bir yandan da ona ev bakıyoruz.


Merkez'e 1 saat mesafede Selimiye diye çok şirin bir köyde pansiyonda kalıyoruz.
Bu tarafa gelmemizin sebebi kuzenim.
Kendisi burda yaşıyor ve dalgıçlık yapıyor, kendi teknesi var.
Bakalım yarın ben de ilk kez dalış yapmayı deneyeceğim :)

Elim de yazmayı düşündüğüm bir çok post var fotoğraflanmış ama internet problemimden ötürü çok giremiyorum.
Takip edenler bilir bloguma ait 'bellavitablog' isimli bir instagram hesabım vardı.
Bazı sebeplerden ötürü onu kapattım şimdilik sadece blogger üzerinden paylaşımlar yapıyorum sizlerle.
Ama benim kişisel instagram hesabımı ziyaret etmek isterseniz,
'bgmidmn' olarak beni bulabilirsiniz.
Oradan blogla ilgili bir paylaşım yapmıyorum ama belki ilginizi çeker.
En kısa sürede yeni postta buluşmak üzere.
Hepinize güzell, bol neşeli haftasonlarıı! :)

5 Eylül 2013 Perşembe

Mascara's Duel!



Herkese Günaydıınn!
Bugün blogda mascara düellosu varrr! :)
Size şu anda kullanmakta olduğum mascaralardan detaylı olarak bahsedeceğim.
Ama bir şartım var sizden de önerilerinizi bekliyorum :)


İşte benim sıfır makyaj, kirpik yoksunu zavallı gözlerim.
Malesef genetik olarak kirpiklerim çok kısa :(
Allahtan azıcık gürlüğü var da orada kurtarıyorum.

İlk mascara essence 'maximum lenght volume mascara'.
Bunu yeni aldım ilk kez essence'ten bir mascara kullanıyorum.
Uygun fiyatlı bir seçenek daha olsun istedim elimde.
Fiyatına göre performansı fena değil.
Ambalaj biraz sıkıntı, özellikle gratisin şu iğrenç yapışkan koruma bantlarından çok şikayetçiyim.
Ürünün üstünde yapış yapış kalıyor ve çok zor temizleniyorlar, bu ambalaja da öyle bir yapışmışlar ki daha ürünü açmaya çalıştığım saniyede soyuldu.

Ve uygulanmış hali.
Fiyatına göre gerçekten uzatması çok iyi. Maybelline'ler benim kirpiklerimde bu kadar başarılı olamamıştı açıkçası.
Hacim ve renk konusunda biraz zayıf.
Ama uzatma ve kirpikleri ayırma gayet başarılı.
9 TL'ye göre gayet güzel bir performans.


İkinci mascaramızz Max Factor 'False Lach Effect' waterproof mascara.
Max Factor'ün bu mascarasını yeni denedim. Aslında kullandığım bu değil altın rengi şeridi olandı.
Yaz gelince plajlarda da kendime şöylee takma kirpik etkisi yaratayım diye bir hevesle aldım ama hevesim kursağımda kaldı :)
Asıl false lash'in eline su bile dökemez.
Çok problem yaşadık bu mascarayla, ilk açtığımda neredeyse su gibiydi, çok zor kuruyordu ve bulaştırmadan sürmek imkansızdı.
Hatta bir ara kapağını açık bırakmak zorunda kaldım mascara azıcık kıvamlansın diye.
Garipte bir kokusu var petrol gibi. ıyk.


İşte bu da uygulanmış hali.
Hacim ve renk konusunda gayet iyi.
Yalnız kirpikleri biraz yapıştırabiliyor.
Uzatma asıl false lash'e göre biraz daha düşük.
Ama bu kıvama gelmesi vakit aldı, şimdi çok daha rahat sürülüyor.
Tabi bir de waterproof, elinizde doğru makyaj temizleyicisi yoksa çıkarması ölüm olabiliyor.


Bu da ikisinin birlikte uygulanmış hali.
Ben en çok bu şekilde kullanmayı seviyorum.
Essence'in ayırıp uzattığı kirpiklerin üzerine, Max Factor'ün ekstra uzatması, hacim ve rengi eklenince sonuç daha mükemmel oluyor.

Kullandığım bazı eski mascaraları da bulup fotoğrafladım sizin için.
Bu zamana kadar bir çok marka ve çeşit kullandım Flormar, Maybelline, Deborah, L'oreal ve en son da Max Factor ve Essence.
Benim için en fiyasko Deborah ve Maybelline mascaralardı.
Doğru düzgün bir sonuç alamadım.
Baksanıza Deborahın ambalajı bile ayrı bir fiyasko habire soyulup durdu.
L'orelal'in extra volume collagene'sini İtalya'dayken almıştım.
O da çok memnun olduğum bir mascaraydı aslında.
Amaaa Max Factor 'False Lash Effect' yine tırnak içinde belirtiyorum 'altın rengi şeritli' olanın eline başka hiç biri su dökemedi henüz :)
Yukarıda da gördüğünüz üzere en istikrarlı olduğum mascaraydı.
2 tanesi bitti üçüncüde mavili waterproof'a geçtim, geçmez olaydım :)

Şimdilik gündelikte essence'i kullanıyorum.
Daha özen göstermem gereken yerlerde biraz önce bahsettiğim gibi ikisini birlikte uyguluyorum.
Ama bunları bitirdiğim gibi asıl altın çizgili false lash'ime geri döneceğim :)
Belki essence'i gündelikte kullanmak için yine alabilirim.
Ama waterproof olanı bir daha asla :)

Essence mascara 9 TL, Max Factor ise 45TL olması lazım ama indirimlerde 30 TL'ye de bulabiliyorsunuz.
Sizin favori mascaranız hangisi?
Tavsiyelerinizi mutlaka bekliyorummm!!

Herkese güzel günlerrr :)